Yayınlanma: 25 Aralık 2022 13:25
Güncellenme: 20 Kasım 2024 21:57
Koronavirüs salgını ile insanların evlerine kapanması ve mutfakta geçirilen zamanın artması ile ihracatı yüzde 30'un üzerinde büyüyen ev ve mutfak eşyaları sektörü 2022'yi ise bir önceki yılla benzer seviyelerde tamamlaması bekleniyor. Ev ve mutfak eşyaları sektöründe yaşanan gelişmelere ilişkin soruları yanıtlayan EVSİD Kurucu Başkanı ve Lux Plastik Genel Müdürü Burak Önder, Türkiye geneli 2021 yılı ihracat artışının yüzde 9.1, Lux Plastik'in ihracat artışının ise bir önceki yıla oranla yüzde 22 artış kaydettiğini ifade etti.
(EVSİD) Kurucu Başkanı Burak Önder şu değerlendirmede bulundu:
“Pandemi döneminde yaklaşık yüzde 32 oranında bir büyüme kaydettik. Bunu takiben 2022 yılına da iyi başladık. İlk çeyrekte yüzde 20’nin üzerinde büyüme kaydettik. Ancak Rusya Ukrayna savaşı ile yükselen enerji maliyetleri ve enflasyonist ortam ana pazarımız Avrupa'da ticaretin yavaşlamasına neden oldu. Bunun yanında pandemiyle birlikte yaşanan lojistik problemler nedeniyle tüm dünyada yüksek stoklu çalışmanın olduğu bir dönem başladı. İşlerin yavaşlaması, müşterilerin bu dönemde stoklu yakalanması ve lojistik problemlerin azalmasıyla birlikte dünyada ve özellikle ana pazarımız Avrupa’da işlerde yavaşlama oldu. Ev ve mutfak eşyaları sektörünün ilk 11 aylık ihracatı geçen sene ile hemen hemen aynı düzeyde. Muhtemelen 2022 yılını yüzde 1 ila yüzde 3’lük bir büyüme ile tamamlayabiliriz.
Türkiye'de ister istemez katma değerli üretimin, yüksek, orta ve yüksek teknolojili ürünlerin üretimi daha az ve biz lojistik maliyetleri gibi konulardan ciddi etkileniyoruz. Şu anda lojistik maliyetlerde ciddi bir düşüş var. Özellikle Uzakdoğu’dan Avrupa'ya, Latin Amerika'ya, Amerika Birleşik Devletleri'ne ve Afrika'ya lojistik fiyatları düştükçe, Türkiye pandemi sürecinde elde ettiği lojistik avantajını kaybedecek. Şu anda Çin-ABD konteyner taşıma ücretleri 1.500 dolara düştü, Türkiye-ABD konteyner fiyatıysa 4 bin – 5 bin dolarlar civarında. Ayrıca euro/dolar paritesindeki düşüş ana pazarımız olan Avrupa'ya yaptığımız ihracatı da olumsuz etkiliyor.’’
Olumsuz düşünmediklerini ifade eden Burak Önder, şunları ekledi:
“Biz gıdayı tamamlayan ürünler üretiyoruz ve gıda olduğu sürece bizim işlerimiz bir şekilde devam edecek. Bu tip durağanlıkların arkasından işlerde hep artış olur. Bu durağanlık sürecinde dahi bizim sektörümüz özelinde fırsata çevirebilecek enstrümanlar var. Korona öncesi tüm dünya minimum stoklarla (Just in time) işlerini çevirmeye çalışıyordu. Korona döneminde ise özellikle lojistik sorunlar ve emtia fiyatlarındaki sürekli artıştan dolayı dünyanın stoklu çalıştığı bir döneme şahit olduk. Post-corona dönemine geldiğimiz bugünlerde ise dünya stoklarını optimize etmeye çalışıyor. İşte bu dönemde dünyaya en iyi hizmet verebilecek ülkelerden biriyiz. Biz butik üretim yapıyoruz. Minimum üretim adetleri ve mix konteyner imkanı ile bu süreçte iyi bir alternatifiz.
Kendimizi iyi anlatabilirsek ve sahada çalışırsak başarılı oluruz. Bununla birlikte içeride ekonominin faiz , enflasyon ve finansa erişim gibi sıkıntıları mevcut. Ayrıca Türkiye'de özel sektörün her zaman bir işletme sermayesi problemi de var. Bu durum firmaların kurulmasından başlayan bir süreç. Ham maddede hep ithalata dayalıyız. Her döviz şokunda sanayici ve üreticinin işletme sermayesi eriyor. Yurt içi satışlarda uzun vadeli satışlar nedeniyle de işletme sermayemizin bir kısmını müşterilerimizi finanse etmekte kullanıyoruz. Oysa ki vadeli satışlara AB’de olduğu gibi bir sınırlama getirilebilirse bu sanayici için rahatlatıcı olacaktır. Diğer taraftan elimizdeki kıt kaynaklarla, ülkemizin ekonomik modeline uygun finansman politikalarını geliştirmek, KGF ve Eximbank imkanlarını artırmak önümüzdeki süreç için çok önemli.”
Küresel Ekonomik Gelişmeleri Sosyal Medyadan Takip edin!
Ieconomy resmi Facebook hesabını takip etmek için buraya tıklayın!
Ieconomy resmi Instagram hesabını takip etmek için buraya tıklayın!
Ieconomy resmi Twitter hesabını takip etmek için buraya tıklayın!