Biden, Obama'nın Teknokrasi Anlayışını Yeniden Canlandıracak Gibi Görünmüyor !

Başkan seçilen Joe Biden, teknoloji endüstrisine odaklanan bir yönetimde sekiz yıl geçirmiş olabilir, ancak dört yıllık Trump başkanlığı dönemi ile noktalanan o dönemin üzerinden epey süre geçti. Teknoloji sektörü 2020'de oldukça dikkat çekiyor. Rusya'nın 2016 Amerikan seçimlerine müdahale destanı (!), sosyal medyadan gelen sıkıntıların kapılarını açmaya başlamıştı. Sonraki yıllar, sıradan insanları ya hayal kırıklığına uğratan ya da radikalleştiren aşırı milliyetçilik ve yanlış bilgilendirmelerin tehlikeli sularına itmektedir. Teknolojinin en büyük veri aracılarından oluşan bir grup, güçlerini daha da pekiştirmek adına, karşılaştıkları olası her rakibi satın aldı ve diğer her şeyi buharlaştırdı. İşler o kadar kötüye gitti ki, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar bile sırrı çözülemeyen bir anlaşma içerisindeler; artık ''teknolojiyi sektörünü düzenleme'' ortak paydasındalar. Dünyanın enformasyon tüccarlarının son on yılda rahat bırakılarak, reklam beslemeli devlere dönüşmesine ve bu şekilde büyümelerine izin vermek büyük bir hata gibi görünüyordu. Ancak bugün bulunduğumuz yer tam olarak burası.

Biden ve Büyük Teknoloji Sektörü

Biden, teknolojiye saldırmayı kampanyasının temel taşı haline getirmedi ve çoğunlukla teknoloji konularına ağırlık vermekten kaçındı. Genel olarak teknoloji endüstrisine karşı tutumu biraz gizemli, ancak bildiğimiz bazı şeyler var. Gelecek başkanın, Trump yönetiminin Google aleyhindeki devam eden antitröst (tekelleşme ) davasını desteklemesi, hatta Facebook, Amazon ve Apple'a da potansiyel olarak ek davalar açması bekleniyor. Ancak Biden'in kampanya başlarında bağış aldığı kişilerden biri  eski Google CEO'su Eric Schmidt'e kadar dayanıyordu, bu nedenle Biden ekibinin Google ile olan ilişkisi diğer devlerle olan ilişkisinden farklı olacak gibi duruyor. Biden Obama'nın Teknokrasi Anlayışını Yeniden Canlandıracak Gibi Görünmüyor ! Biden'ın adaylığı  netleştiğinde ve takip eden aylar ilerledikçe, Mark Zuckerberg’in Beyaz Saray’daki Trump dönemiyle kurduğu samimiyetinin Biden yönetimi ile devam etme olasılığının düşük olduğu ortaya çıktı. Eylül ayına gelindiğinde, Biden kampanya ekibi Mark Zuckerberg'e yönelik sert bir mektup kaleme almıştı. Facebook'u seçim dezenformasyonunun “en önde gelen propagandacısı” olarak kınıyorlardı. Bu mektup içeriği ve hayal kırıklığı ortadan kalkmış gibi görünmüyor. Biden'in iletişim müdür yardımcısı geçtiğimiz günlerde Facebook'u demokrasi dokusunu "parçalamakla" eleştirmişti. Görünüşe göre Facebook, son dört yılda Trump yönetiminin iyiliğini korumak için aldığı birçok karardan pişman olabilir.

Antitrust yasasıyla yeni başlayanlar (start-up) için ilginç yollar açılabilir

Yine de, bu teknoloji için kıyamet ve kasvet anlamına gelmiyor - büyük teknoloji her şey değildir. Biden’in iklim planlarından (Senato kontrolünün olmamasına rağmen), tamamen yeni bir endüstrinin kabuğunu kırıp ve onu dolarlarla doldurabilecek pek çok potansiyel parlak nokta var. Telekomünikasyon, ulaşım ve enerji tasarruflu konutlarla ülkenin altyapısını revize etme niyetinde. Bunların haricinde, geniş perspektif ile bakıldığında "teknolojiye" yönelik varoluşsal bir tehdit olarak çerçevelenen antitröst (tekel) mevzuatı, aslında, en büyük teknoloji şirketlerinin yıllarca rekabete aykırı davranışlarla yeniliğe giden birçok yolu kapattığı tespit edildi.  Ve bu davanın devlet yoluyla takibinin sağlanması, start-up sahnesinin yararına duruyor. Kongre, eyaletler veya federal hükümet anlamlı bir düzenlemeyi bir araya getirmediği takdirde, herhangi bir parlak start-up teknolojisi, mega şirketler tarafından satın alınacak veya bünyesine dahil edilecek dolaylı yolda kapatılacak. Antitrust yasasıyla yeni başlayanlar (start-up) için ilginç yollar açılabilir. [embed]https://youtu.be/KWt4pMnrqwQ[/embed]

Kamala Harris

Başkan Yardımcısı Kamala Harris de bir başka joker karakter. Teknolojinin arka bahçesinden gelen Harris, ofise belirgin bir Bay Area (San Francisco Körfezi- Silikon Vadisi) havası getiriyor. En ilginç olanı Harris’in kayınbiraderi Tony West. West, Uber’in baş hukuk danışmanıdır. Lyft ve Uber gibi esnek ekonomi şirketlerinin tam zamanlı çalışanlarına sağlanan sosyal hakların sağlama zorunluluğundan kurtaran Kaliforniya’nın Önermesi 22’nin desteklenmesinde önemli bir rol oynadı. İşçi sınıfıyla ayakta duran Harris, şimdilik sorunun diğer tarafında görünüyor. Teknoloji dünyası ilişkilerinin kapsamı tam olarak net değil, ancak görünüşe göre, 4 yıl önce Hillary Clinton'ın kazandığı bir Hazine ve Ticaret bakanlığı pozisyonunu kazanmasının öncüsü olan Sheryl Sandberg ile dostane bir ilişkisi var. Biden yönetimi ayrıca, çoğu Obama yıllarında görev yapan ve ardından Silikon Vadisine kendilerine yol yapan teknoloji dünyasındaki güç oyuncuları ile her türlü sessiz bağa sahip olacak. Apple’dan, Obama’nın Çevre Koruma Ajansı’nda görev yapan Lisa Jackson ve Amazon’da küresel kurumsal ilişkilerden sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve eski bir Obama sözcüsü olan Jay Carney bunlara iki örnektir.

Teknoloji Sektöründen Geçiş Yapacak Olan İsimler

Biden yönetiminin geçiş listesi, teknoloji endüstrisinden çokça isimle doludur, ancak bunlardan bazıları doğrudan yeni endüstri deneyimleri için çekilmek yerine muhtemel Obama döneminden kalanlardır. Listede, Uber'in baş güvenlik sorumlusu Matt Olsen, araç kiralara sektörü hakkındaki  içgörülerinden ziyade Obama yönetiminde önceki deneyimleri nedeniyle seçildi. Liste Facebook veya Google'dan yeni bir isim içermiyor, ancak Chan Zuckerberg Girişimi'nden dört üye ve Eric Schmidt’in hayırseverlik projesi olan Schmidt Futures'tan bir üye içeriyor. Liste ayrıca, ilk ABD CTO'su Aneesh Chopra ve daha önce Twitter ve Google'da çalışmış olan Obama'nın eski baş teknoloji sorumlusu Nicole Wong'un dahil edilmesiyle Obama dönemi ile bir dereceye kadar benzerlik gösteriyor. Geçiş dönemi, dijital hizmetler ajansı 18F'de hizmet veren isimler ve bazıları da kamusal sorunları çözmek için teknoloji dünyasından yetenekleri içinde barındıran USDS'den de isimler içeriyor. Teknoloji dünyasından olan diğer isimler, Airbnb’den Divya Kumaraiah ve Clare Gallagher, Lyft’ten Brandon Belford, Stripe’den Arthur Plews, Dell CTO Ann Dunkin ve çok daha fazlası yer alıyor. Bu geçiş dönemi kadrosu  yeni kurulan bir hükümette bulunan birçok açık alanı doldurmasına yardımcı olacak, ancak kabineye hala kimin çağrılacağı ile ilgili bir ipucu vermiyor.

Kabinede Teknoloji Sektöründen Birileri Var mı?

Geçiş ekibinin oluşumunu ve Biden’ın önceki açıklamalarını okumak yeterli değildir. Bu sorunun cevabı için biraz beklemek durumundayız. Yönetim kabinesi için şu ana kadar seçilenler için, neye göre seçildikleri hakkında çok şey söyleniyor, ancak şimdilik çoğunlukla söylentilerle baş başa kaldık.

Söylenti Değirmeni ne diyor ?

Eski HP ve eBay CEO'su Meg Whitman, kısa süre önce bekleneni veremeyen  kısa formda video platformu Quibi'nin dümenine geçmişti. İsmi, Ticaret Departmanı için sembolik olarak ortaya çıkmaya devam ediyor, ancak Quibi'nin muhteşem çakılışı onun tercih edilmesindeki şansı için iyiye işaret değil. Eric Schmidt’in adı da  Beyaz Saray teknoloji gücüne liderlik etmesi için çokça anılmıştı, ancak Google'a karşı federal antitröst davası ve büyük teknoloji hedefi hakkında daha geniş yasama yetkisi istenildiği düşünüldüğünde bu yanlış bir tercih gibi görünüyor. Hazine Bakanlığı için ortalıkta adı geçen Alfabe yönetim kurulu üyesi Roger Ferguson, çalıştığı finans firmasındaki mevcut pozisyonundan yakın zamanda istifa ederek daha fazla spekülasyonlara sebep oldu. Obama'nın İstihdam Departmanında görev yapan Seth Harris, kabine pozisyonu alabileceğini gösteren en az bir listede yer aldı. Biden geçiş dönemine dahil olan Harris, aynı zamanda "çalışanlar ve sözleşmeli işçiler arasındaki gri alanı işgal eden çalışanlar için yeni bir yasal kategori" önerisisi konusunda tartışma yaratmıştı.

Ancak 2020 bir 2008 değil

Mevcut durum itibariyle İstihdam sıcak bir mesele - Bernie Sanders'ın kendisi de potansiyel olarak aynı rolü üstleniyor - Harris, bu departmanı yönetmeye atanırsa, emek aktivistleri arasında bir tartışma ateşini ateşleyecektir. Madalyonun diğer yüzünde, Kaliforniya Başsavcısı Xavier Becerra, Adalet Bakanlığı'nda kabine düzeyinde bir rol için düşünülebilir. Becerra teknoloji dünyasından değil, ancak California başsavcısı olarak departmanının şu anda Google'a karşı kendi antitröst davası var. Biden yönetimi altındaki rekabet sorunları hakkında Bloomberg ile yakın zamanda yaptığı bir röportajda Becerra, teknoloji endüstrisinde inovasyonu engelleyen "devler" i kınadı ve teknoloji devlerinin rekabete aykırı tutumları konusunda baskı yapma konusunda devlet başsavcılarının "başı çektiğini" belirtti. Becerra "Günün sonunda hepimiz rekabet istiyoruz, değil mi? Yenilik istiyorsanız rekabetin ne kadar önemli olduğunu unutmamalısınız." diyor. Kongre için Başsavcılık ofisinden ayrıldığında, Başkan Yardımcısı olarak seçilen Kamala Harris'in yerini aldı. Ocak ayında Senato'da bırakacağı boş koltuğu doldurarak yine onun ayak izlerini takip edebilir. Sonuçta, bu karışımda bazı tanıdık isimler görüyoruz, ancak 2020 bir 2008 değil. Son 10 yılda altın çocuklar olarak ortaya çıkan teknoloji şirketleri artık radyoaktif bir durumda. Düzenlemeler her yönden ufukta beliriyor. Ancak Biden yönetiminden hangi politika öncelikleri ortaya çıkarsa çıksın, Obama’nın teknokratik yaldızlı çağı sona erdi ve artık yeni bir şey için buradayız. Biden Obama'nın Teknokrasi Anlayışını Yeniden Canlandıracak Gibi Görünmüyor ! Kaynak: https://techcrunch.com/ Bununla da ilgilenebilirsiniz:

AMB’nin iklim değişikliğiyle mücadeleye doğrudan dahil olma yetkisi yok