Yayınlanma: 7 Haziran 2022 01:59
Güncellenme: 23 Aralık 2024 07:20
“Yardımcı hizmetler sınıfındakiler dahil, ülkemizdeki 5,3 milyon kamu görevlimizin tamamı, önümüzdeki yılbaşından itibaren bu düzenlemeden yararlanacaktır. Birinci dereceye gelmiş olma şartıyla tüm hak sahipleri 3600 ek göstergeye yükseltilecektir. Genel müdürlerin ek göstergeleri 4 bin 400'e, şube müdür ve ilçe müdürlerinin göstergeleri de 2 bin 200'den 3 bine çıkarıldı. Ek gösterge ile memur maaşlarında küçük artış olsa da emekli ikramiye ve maaşlarında ciddi kazanımlar getiriyor. Ek göstergesi 3600'e çıkan 30 yıllık memurun emekli aylığı 1234 ile 1391 lira arasında, emekli ikramiyesi de 44 bin ile 50 bin 150 lira arasında artacaktır. Düzenlemenin yürürlüğe gireceği yılbaşına göre çok daha yüksek seviyelerde gerçekleşecektir. Kamu görevlilerin maaşlarına da yansıtılacaktır. Mülki idare amirleri başta olmak üzere özlük haklarıyla ilgili makas iyileştirici düzenleme ile gerçekleştireceğiz. Ek göstergenin hayırlı olmasını diliyorum.”
"Enflasyon bir sorun mudur? Evet bir sorundur ama Türkiye'nin sorunlarının asıl sebebi ve çözüm yolu tek başına bu başlık mıdır? Kesinlikle değildir. Eğer öyle olsaydı geçmişte sayısız kere uygulanan enflasyonla mücadele merkezli ekonomik programlar sayesnde ülkemiz tüm sorunlarını çözmüş olurdu...Bizde enflasyon değil, hayat pahalılığı problemi var. Türkiye ekonomisini belli çizginin üzerine çıkartmayarak yüksek faizle yıllarımız heba edilmiştir. Bu kısır döngünün ilk adımı enflasyonun tanımı ile başlıyor. Batının ekonomi mecralarına göbek bağıyla tabi olanlara göre enflasyon insanların ve kamunun aşırı tüketiminden kaynaklanıyor. Tüketimi azaltıp, fiyatları düşürmek olarak düşünülüyor. Burada kazanan kim? Tuzu kuru bir kesim. Dışarıdan gelen sıcak para sahibi onlar. Ucuzlaya Döviz sebebiyle ülkeyi yabancı tüketim ürünlerin pazarı haline getiren ithalatçıları unutmamak lazım. Peki kaybeden kim? İşsiz ve aşsız kalan, umutları törpülenen milyonlar. Faizi artırarak zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapacak ekonomi reçetelerini bir kenara bıraktık, bunun yerine yatırım, istihdam, üretim ve cari fazla yoluyla büyüme esaslı Türkiye Ekonomi Programımızı uygulamaya başladık."