Yayınlanma: 19 Şubat 2023 11:40
Güncellenme: 20 Aralık 2024 17:49
Prens Faysal bin Farhan Al Saud'un Cumartesi günü Münih'te düzenlenen bir güvenlik forumunda yaptığı açıklamalar, Suriye'de 12 yıldır devam eden iç savaşın ilk yıllarında Suudi Arabistan dahil pek çok Arap ülkesinin Beşar Esad'a karşı savaşan isyancıları desteklediği döneme kıyasla bir değişime işaret ediyor.
"Sadece KİK (Körfez İşbirliği Konseyi) arasında değil, Arap dünyasında da statükonun uygulanabilir olmadığı konusunda bir fikir birliği olduğunu göreceksiniz" dedi.
Bakan, siyasi çözüm için "maksimalist hedeflere" doğru bir yol bulunamaması halinde, komşu ülkelerdeki Suriyeli mülteciler ve özellikle Suriye ve Türkiye'yi vuran yıkıcı depremin ardından sivillerin çektiği acıların ele alınması için başka bir yaklaşımın "formüle edildiğini" söyledi.
"Dolayısıyla bunun, özellikle insani açıdan, mültecilerin geri dönüşü vb. hedeflerin en azından en önemlilerine ulaşacak şekilde, bir noktada Şam hükümetiyle bir diyalogdan geçmesi gerekecek" dedi.
Depremin ardından Birleşik Arap Emirlikleri ve Ürdünlü mevkidaşlarının yaptığı ziyaretlerin ardından kendisinin de Şam'ı ziyaret edeceği yönündeki haberler sorulduğunda Prens Faysal söylentiler hakkında yorum yapmayacağını söyledi.
Başlangıçta sadece ülkenin muhaliflerin kontrolündeki kuzeybatısına yardım gönderen Riyad, deprem yardım çalışmaları kapsamında Suriye'de hükümet kontrolündeki bölgelere yardım uçakları gönderdi.
Batı tarafından dışlanan Esad, son yıllarda kendisiyle ilişkilerini normalleştiren Arap ülkelerinden, özellikle de Suriye'de İran'a karşı Arap nüfuzunu hedefleyen Birleşik Arap Emirlikleri'nden gelen desteğin tadını çıkarıyor.
Esad, Rusya'nın yanı sıra İran ve Lübnan Hizbullah'ı gibi İran destekli Şii Müslüman grupların desteğiyle Suriye'nin büyük bölümünün kontrolünü yeniden ele geçirdi.
BAE, Suriye'ye yaptırımlar uygulayan ABD'nin muhalefetine rağmen Şam'la yeniden ilişki kurmak için baskı yapıyor ve bu durum karmaşık bir faktör olmaya devam ediyor.