Yayınlanma: 2 Mayıs 2023 14:07
Güncellenme: 23 Aralık 2024 05:39
Texas Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, insan düşüncelerini yorumlayabilen ve yeniden yapılandırabilen bir yapay zeka (AI) sistemi geliştirdiler.
Bilim insanları kısa bir süre önce Nature Neuroscience'da, insan düşüncelerini gerçek zamanlı olarak invazif olmayan bir şekilde kelimelere çevirmek için yapay zekayı kullanmayı araştıran bir makale yayınladılar
Araştırmacılara göre, düşünceleri kelimelere dönüştürmeye yönelik mevcut yöntemler ya invazivdir - yani cerrahi implantasyon gerektirirler - ya da "yalnızca küçük bir kelime veya kelime öbeği kümesi arasından uyaranları tanımlayabildikleri" için sınırlıdır.
Austin'deki ekip, insan beyninin birden fazla bölgesinden gelen fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) sinyallerini aynı anda çözmek için bir sinir ağını eğiterek bu sınırlamaları aştı.
Bu deneyi gerçekleştirirken araştırmacılar, bir fMRI makinesi beyin aktivitelerini non-invaziv olarak kaydederken birkaç deneğe saatlerce podcast dinletti. Elde edilen veriler daha sonra sistemi belirli bir kullanıcının düşünce kalıpları üzerinde eğitmek için kullanıldı.
Eğitimin ardından denekler podcast dinlerken, kısa film izlerken ve sessizce bir hikaye anlatmayı hayal ederken beyin aktiviteleri tekrar izlendi. Deneyin bu bölümünde yapay zeka sistemi deneklerin fMRI verileriyle beslendi ve sinyalleri gerçek zamanlı olarak sade bir dile dönüştürdü.
Austin'deki Teksas Üniversitesi'nden yapılan basın açıklamasına göre, yapay zeka zamanın yaklaşık %50'sinde işleri doğru yapabildi. Ancak sonuçlar kesin değil - araştırmacılar YZ'yi düşünülen kelimeleri tam olarak değil, düşünülen genel fikirleri aktaracak şekilde tasarladılar.
Neyse ki düşüncelerinin yapay zeka tarafından kendi iradeleri dışında ele geçirilmesinden endişe duyan herkes için bilim insanları bunun şu anda bir olasılık olmadığı konusunda çok netler.
Sistem yalnızca belirli bir kullanıcının beyin dalgaları üzerinde eğitilirse çalışıyor. Bu da fMRI verileri sağlamak için saatlerini harcamamış bireyleri taramak için işe yaramaz hale getiriyor. Ve bu tür veriler kullanıcının izni olmadan üretilmiş olsa bile, ekip sonuçta hem verilerin kodunun çözülmesinin hem de makinenin düşünceleri gerçek zamanlı olarak izleme yeteneğinin taranan kişinin aktif katılımını gerektirdiği sonucuna varıyor.
Yukarıda bahsedilen her iki deney de ilgili araştırma makalelerinde erken çalışma olarak gösterilse de, her birinde kullanılan teknolojinin yaygın olarak mevcut olduğunu belirtmek gerekir.