Yayınlanma: 4 Mart 2020 15:43
Güncellenme: 19 Aralık 2024 18:35
Son birkaç yıldır aşağı yönlü risklerle karşı karşıya kalan dünya ekonomisi, Çin'de ortaya çıkan ve hızla yayılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle yeni günlerden geçiyor.
Küresel finans krizi sonrası geçen 10 yılda potansiyel büyüme seviyesine ulaşamayan dünya ekonomisi, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan sorunlarla baş etmek zorunda kalıyor. Yakın dönemde Brexit, ticaret savaşları, AB'deki toplumsal hareketler ve dünya genelinde artan jeopolitik riskler küresel büyümeyi aşağı çekerken, 2020 yılında ise Çin'de ortaya çıkan ve hızla yayılan Kovid-19 salgını ana gündem maddesi oldu. Geçmiş yıllarda SARS ve MERS virüsleriyle kıyaslandığında insanlara daha hızlı bulaşan Kovid-19 virüsünün ekonomiye vereceği tahribatın etkileri öncü verilere yansımaya başladı. SARS ve MERS salgınlarının görüldüğü 2003-2012 yılları dikkate alındığında, bugün hem küresel ticaret hacmi hem de uluslararası seyahat ve turizm faaliyetlerinin daha fazla olduğu göze çarpıyor. 2017 yılında yüzde 3,9 büyüyen dünya ekonomisi, 2018 ve 2019'da sırasıyla yüzde yüzde 3,5 ve yüzde 2,9 büyüme kaydetti. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), koronavirüs endişesiyle bu yıl için küresel ekonomik büyüme tahminini 0,5 puan düşürerek yüzde 2,4'e çektiğini duyurdu. ÇİN'DE PMI VERİLERİ DARALMAYA İŞARET EDİYOR Dünyanın ikinci büyük ekonomisi konumundaki Çin, koronavirüs salgınından en fazla etkilenen ülkelerin başında geliyor. Koronavirüsün ortaya çıkması, uluslararası tedarik zincirlerinde aksamalara yol açarken, küresel ticarete de negatif yansıdı. Büyümenin öncü göstergelerinden imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), şubat verileri açıklanmaya başladı. 50 seviyesinin altının daralmaya işaret ettiği veri, ülke içindeki ekonomik aktivitenin ölçülmesinde önemli rol oynuyor. Buna göre, Çin Lojistik ve Satınalma Dairesi'nin açıkladığı şubat ayı imalat sanayi PMI verisi 35,7 ile bu istatistiğin yayımlanmaya başladığı 2005'ten bu yana en düşük seviyeye geriledi. Çin'de Caixin tarafından açıklanan bir diğer imalat sanayi PMI'ı ise 40,3 seviyesine indi. Bu seviye, istatistiğin yayımlanmaya başladığı 2017 yılından bu yana en düşük seviyeye işaret etti. Analistler, ilk çeyrekte Çin'de ekonominin sıfıra yakın büyüyeceğini ya da daralacağını tahmin ederken, bunun da aynı zamanda küresel ekonomiyi olumsuz etkilemesinin beklendiğini kaydetti. Asya'nın en büyük ikinci ekonomisi Japonya'da da imalat sanayi PMI şubatta 47,8'e geriledi. Bu veri de istatistiğin yayımlanmaya başladığı tarihten bu yana en düşük seviyesine geriledi. AVRUPA VE ABD TARAFINDAN PMI'LAR SAKİNLİĞİNİ KORUYOR Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'da imalat sanayi PMI, son 2 ayda yükseliş eğiliminde hareket ederken, Aralık 2019'da 43,7 seviyesinde bulunan veri, geçen ay 48'e çıktı. Euro Bölgesi imalat sanayi PMI'ı da Almanya'ya benzer bir eğilim göstererek son 2 ayda artarak 49,2 seviyesine ulaştı. İngiltere ekonomisinde de çarkların hızlandığına işaret eden imalat PMI verisi, şubatta 51,7'ye yükseldi. ABD'de ise imalat sanayi PMI verisi, önceki aya göre sınırlı bir geri çekilme yaşasa da 50 seviyesinin üzerinde kalmayı başararak 50,7 oldu. ABD'de bir başka önemli endeks olan ISM imalat endeksi de şubatta hafif geri çekilerek 50,5'ten 50,1'e indi. Öte yandan, global imalat sanayi PMI endeksi, 2009'dan bu yana en hızlı geri çekilmeyle 50,4'ten 47,2'ye düşerek küresel çapta imalat sektöründeki yavaşlamanın büyüklüğünü ortaya koydu. Analistler, Euro Bölgesi ekonomilerinde Kovid-19 salgınının etkilerinin beklenenin aksi yönde olduğunu, Çin kaynaklı arz açığının bu bölgeye kaymış olabileceğini söyledi. Küresel anlamda birçok mal grubunun tedarikinde gecikmelerin yaşanması nedeniyle firmaların likidite sıkıntısı yaşayabileceğini ifade eden analistler, hem arz hem talep tarafında yaşanan gerilemenin küresel ekonomik büyümeyi önemli oranda sınırlayabileceğini, yılın ilk çeyreği için ise birçok ekonominin beklentilerin oldukça altında büyüyebileceğini kaydetti.