Koronavirüsle mücadele edilen bu dönemde meyve-sebze ihracatında yüzde 22 artış yaşandı.
Koronavirüs salgını nedeniyle dünya genelinde tarımın önemi anlaşıldı. Buna göre 2020 yılının ilk dört ayında
Türkiye’nin meyve-sebze ihracatında yüzde 21.6 oranında bir artış gözlemlendi.
İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, salgının ortaya çıkmasının ardından gıdaya, yaş meyve-sebze ve mamullerine yönelik bakışın değişmesine ilişkin görüşlerini dile getirdi.
Salgının yaşandığı 2020 yılının ilk dört ayında, 2019’un aynı dönemine kıyasla Türkiye’de tarım ürünleri ihracatının yüzde 2,9 arttığına dikkat çeken Mutlu, en önemli artışın yaş meyve-sebze ve mamullerinde yaşandığını belirtti.
Mutlu açıklamasında, "Söz konusu dönemde ihracat yaş meyve-sebzede yüzde 21,6, meyve-sebze mamullerinde yüzde 12,9 artış gösterdi. İhracatını en çok artıran ikinci sektör yaş meyve-sebze, üçüncü sektör ise meyve-sebze mamulleri oldu. Bu iki sektör, genel ihracattaki payını yüzde 2,6'ya yükseltti." ifadelerine yer verdi.
İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği'nin ocak-nisan tarihleri arasında ihracatını geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 22,5 yükselterek 118 milyon dolara çıktığını bildiren Mutlu, sektörün genel
ihracat artışından yüksek orana sahip olduklarını aktardı.
"Koronavirüs, Ülkelerin Gıdaya Ve Tarıma Bakış Açısını Değiştirdi"
İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, sektör olarak dünyaya "Türkiye'nin gıdada dünyanın en güvenilir ve sürdürebilir ülkesi olduğunu" gösterdiklerine dikkat çekerek, açıklamasına şu şekilde devam etti:
"Bu zorlu dönemde ihracat rakamlarımızdaki artış bunun en güzel kanıtı. Tüm dünyayı sarsan koronavirüs salgını dünya genelinde ülkelerin gıdaya ve tarıma bakış açısını değiştirdi. Salgın bize, 'tüm dünyada gıda sektörünün hayati bir öneme sahip olduğunu' gösterdi. Yaş meyve-sebze ile mamullerine olan talep tüm dünyada artarken, bu gıdalara yönelik tüketim alışkanlıkları da değişti. Yeni bir dönemin başlangıcı oldu."
"Üretime Ara Vermememiz Yurt Dışı Pazarlarda Avantaj Sağladı"
Mutlu, pandemi sürecinde önceliklerinin çalışanlarının sağlığı olduğunu ve bu durum göz önünde bulundurularak üretime devam ettiklerini söyleyerek, insan hayatı için önem arz eden bu sektörün sorumluluğunu taşıdıklarını belirtti.
Melisa Tokgöz Mutlu, "Bu süreçte İtalya, İspanya, Portekiz gibi rakip sayabileceğimiz ülkeler ekim, hasat yapamazken, Türkiye'nin üretimine ara vermeden devam etmesi yurt dışı pazarlarda bize avantaj sağladı."
"Salgın Sonrası Dış Ticaret Yeniden Şekillenecek"
Mutlu, pandemi sürecinde dünyanın gıda sektöründeki dış ticaretinde değişiklikler meydana geldiğini ve ülkeler arası
ticaretin yeniden şekilleneceğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bu salgın ülkelere göstermiştir ki, artık tek bir tedarikçi ülke ile değil çoklu tedarikçi ülkelerle ile çalışmak gerekecek. Bu da Türkiye gibi tarım üretimi yapan ülkelerin önemini arttırıyor. Tüm bu durumları göz önünde bulundurduğumuzda Türkiye'nin dünya pazarındaki avantajları ortada. Ülkelerin kendi üretimlerini kendilerinin yapacağı, kendilerinin ekip biçeceği ve bunu planlayacağı bir süreç de başlayacak.
Türkiye açısından rekabet anlamında sıkıntılar doğurabilecek olsa da gerek meyve sebze
üretiminin artışı ve endüstriyel meyve sebze üretimiyle, gerekse sektörün tüm paydaşları ile iş birliği içinde bu rekabeti avantaja çevirebiliriz."
"Bütün Dünyayı Doyurmayı Amaçlıyoruz"
Melisa Tokgöz Mutlu, Türkiye’nin sektörde yüksek donanımlı, hijyen şartlarına tam uyum sağlayan tesislerde üretim yapıldığını belirterek, bunun tüm dünyaya anlatılması gerektiğini ifade etti ve sözlerine şu şekilde devam etti:
"Sektör olarak bütün dünyayı doyurmayı amaçlıyoruz. Önemli olan; ülkemizdeki üretimin sürekliliğinin sağlanabilmesidir. Ülkemizde gıda imalat endüstrisi, sahip olduğu kapasitelerle etrafımızdaki 3,5 saatlik uçuş uzaklığında yaşayan 1,5 milyar insanı doyuracak kapasiteye ve güce sahiptir."
"Yaş Meyve Ve Sebzeyi De Paketlemek Zorunda Kalacağız"
İstanbul Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Melisa Tokgöz Mutlu, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
"Yaş meyve ve sebzeyi de paketlemek zorunda kalacağız. Raf ömrü uzun olan mamullere talep artacak. Bunun birinci nedeni salgın sürecinde lojistikte yaşanan sıkıntılar ile yaş meyve ve sebzenin raf ömrünün kısa olması. İkinci nedeni ise insanların artık el değmemiş, hijyen açısında güvenli olan ürünleri tüketmeyi tercih etmek istemeleridir. Kavanozlu ürünlerde 2019 ihracatımız 500 milyon adede ulaştı. Türkiye'nin 2020'de bu rakamı en az ikiye katlama imkanı ve altyapısı vardır. Bu yeni dönemi büyük avantaja çevirmeliyiz."