Norveç Varlık Fonu 'nun kararı Çin'de gerginliğe yol açtı

Küresel şirketler ve fonlar Rusya'ya yönelik yaptırımları duyururken, Norveç Varlık Fonu 'nun insan hakları ihlalleri nedeniyle Çinli spor giyim şirketinden ayrılma kararı Çin piyasalarında baskı yarattı. 1.3 trilyon dolarlık Norveç Varlık Fonu, Xinjiang'daki insan hakları ihlallerini gerekçe göstererek ve riskin arttığını savunarak Çinli spor giyim şirketi Li Ning'den ayrılmaya karar verdi. Şirketin hisseleri yüzde 11'den fazla düşerek uzun vadeli yatırımcıların Çin varlıklarından çıkmasıyla ilgili endişeleri artırdı. Çin CSI 300 ve Hang Seng endeksleri haberin etkisiyle yüzde 3'ten fazla düştü. Çekirdek Pasifik Yamaichi Araştırma Müdürü Castor Pang, Norveç Varlık Fonu 'nun Li Ning'den ayrılma kararının gelecekte Çin ve Hong Kong varlıklarına yaklaşım konusunda endişeleri artırdığını belirtti.

ABD, Çinli şirketlere Rus uyarısında bulundu

ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo, ABD'nin Rusya'ya yönelik yaptırımlarına meydan okuyan Çinli şirketlere karşı önlem alınabileceğini belirtti. New York Times'a verdiği bir röportajda Raimondo, Çinli şirketlerin ABD ihracat düzenlemelerini göz ardı etmeleri durumunda, ürünlerini üretmek için ihtiyaç duydukları Amerikan ekipman ve yazılımına erişimi kaybetme riskiyle karşı karşıya olduklarını belirtti. Rusya'nın ABD yaptırımlarını ve ihracat kontrollerini atlatmak için başka ülkeler arayışına gireceğine işaret eden Raimondo, Rusya'ya tedarik sağlamaya devam eden Çinli şirketlerin ağır cezalara maruz kalacağı konusunda uyardı. ABD Ticaret Bakanlığı, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasının ardından, ülkenin askeri yeteneklerini sürdürmek için ihtiyaç duyduğu teknolojilere ve diğer öğelere erişimini engelleyecek bir dizi ihracat kısıtlaması getirildiğini duyurmuştu. Kısıtlamaların Rusya'nın önemli teknolojik girdilere erişimini engelleyeceği ve Rusya'ya ihraç edilmesi planlanan yarı iletkenler, bilgisayarlar, telekomünikasyon ürünleri, bilgi güvenliği ekipmanları, lazerler ve sensörler gibi teknolojileri kapsadığı bildirilmişti. Söz konusu kısıtlamaların ABD'de üretilen ürünlerin yanı sıra ABD ekipman, yazılım ve planları kullanılarak yapılan yabancı ürünleri kapsadığı kaydedilmişti.