Yayınlanma: 10 Eylül 2021 06:34
Güncellenme: 6 Kasım 2024 01:56
Herkesin sağlık hizmetine ihtiyacı vardır veya bir noktada kesinlikle olacaktır. Dolayısıyla böylesi bir ihtiyaç, yatırımcılar için de büyük bir fırsat demektir. Dünya genelinde sağlık hizmetlerine 7,8 trilyon dolardan fazla para harcanıyor. Bu toplamın yaklaşık 3.5 trilyon doları (yaklaşık yarısı) sadece ABD'de harcanıyor. Sağlık sektörü, genel küresel ekonomiden önemli ölçüde daha hızlı büyümektedir. Elde edilen rakamlar ışığında, önümüzdeki on yılın sonunda sağlık sektörünün çok daha büyük olacağını görüyoruz.
İlaç üreticileri, hastalıkları tedavi etmek için ilaç geliştirmeye odaklanan şirketlerdir. Biyoteknoloji şirketleri, ilaç geliştirmek için bakteri veya enzimler gibi canlı organizmaları kullanırken, ilaç şirketleri kimyasalları kullanmaktadır. İlaç hisseleri, her yıl milyarlarca dolarlık satış yapan devasa şirketlerdir ve piyasada ürünü bile olmayan küçük biyoteknoloji şirketlerine kadar uzanan bir yelpazeye sahiptir.
Tıbbi cihaz şirketleri, hastaların bakımında kullanılan cihazların yapımını sağlamaktadır. Bu cihazlar, tek kullanımlık eldivenler, termometrelerden tutun da yapay kalp kapakçıkları, robotik cerrahi sistemlerine kadar uzanan geniş ve çok karmaşık olanlara kadar çeşitlilik göstermektedir.
Sağlık hizmeti sağlayıcıları, hastalara sağlık hizmetleri sunan her alanda yer almaktadır. Bunlar arasında hastaneler, doktor muayenehaneleri, evde sağlık şirketleri ve uzun dönemli bakım tesisleri bulunur.
BioNTech
Pfizer
Moderna
Sağlık Hisselerinde Nelere Dikkat Edilmeli ve Satın Almak İçin En Uygun Sağlık Hisselerini Nasıl Belirleyebilirsiniz?
Düşündüğünüz herhangi bir sağlık hizmeti hissesinde kontrol etmek isteyeceğiniz en önemli şey, şirketin büyüme beklentileridir. Öncelikle şirket gelirinin son yıllarda ne hızla büyüdüğünü belirlemelisiniz. Gelecek her zaman geçmişin yansıması demek değildir, ancak bir şirket şu ana kadar güçlü bir gelir artışı sağlayamadıysa, muhtemelen gelecekte de sağlayamayacaktır. Büyüme stratejilerinin ne olduğunu ve potansiyel pazarlarının ne kadar büyük olduğunu öğrenmek için, şirketlerin web sitelerindeki yatırımcı sunumlarını okuyun. Stratejilerinin de aynı derecede iyi veya fark yaratıp yaratmadığını görmek için şirketin mevcut rakiplerine göz atın. Şirketlerin, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na (SEC) 10-K yıllık düzenleyici başvurularına da göz atmayı unutmayın. Geçmişte birleşme ve satın alma yoluyla büyüyen şirketler, 2021 veya sonrasında yeni anlaşmalar arıyor olabilirler. O yüzden birleşme ve satın alma operasyonlarının (M&A) bir şirketin büyüme beklentilerini artırabileceği olasılığını göz ardı etmeyin. Ancak, anlaşma yapmak mutlaka başka bir şirketin doğrudan satın alınmasını içermemektedir; büyük şirketler bazen satın almak yerine daha küçük oyuncularla işbirliği yapma yoluna da gitmektedir. Örneğin, Vertex Pharmaceuticals, iki nadir kan hastalığını, beta-talasemi ve orak hücre hastalığını tedavisinde kullanıcak olan CTX001'i geliştirmek için küçük biyoteknoloji şirketi CRISPR Therapeutics (NASDAQ: CRSP) ile birlikte çalışmıştır.
SEC'e ibraz edilen dosyalar, belirlenen şirketin mali gücünü değerlendirmenize yardımcı olabilecek mali tabloları da içermektedir. İdeal olan bir şirket zaten kârlı bir bilançoya sahip olacaktır. Eğer değilse, kârlılığı nasıl elde etmeyi planladığını ve bunu hangi hızla beklediğini öğrendiğinizden emin olmalısınız. Şirketin nakit ve kısa vadeli yatırımları içeren bir nakit pozisyonu, düzenleyici dosyalarında yıllık ve üç aylık bilançosunda (şirketin tüm varlıklarını, yükümlülüklerini ve özkaynaklarını listeleyen bir finansal tablo) bulunmaktadır. Nakit pozisyonunu, çek, tasarruf ve emeklilik hesaplarınızdaki para miktarını düşündüğünüz gibi düşünün. Ne kadar çok, o kadar iyi! Finansal gücün bir diğer önemli göstergesi ise, bir şirketin ürettiği serbest nakit akışıdır (FCF). Nakit akışı, şirketin işletme giderleri ve sermaye harcamalarından (binalar, ekipman ve arazi gibi şeylere harcanan para) sonra kalan nakitidir. Nakit pozisyonunda olduğu gibi, bir şirketin FCF'si ne kadar yüksekse, finansal pozisyonu da o kadar güçlü olur.
Satın almadan önce yeni bir arabanın ne kadar bir değerde olduğunu bilmek elbette istersiniz. Adil bir fiyat ödediğinizden emin olabilmeniz için, bir sağlık hizmeti hissesinin değerini de satın almadan önce belirlemek oldukça önemlidir. Bunu belirlerken oldukça fazla değerleme metriği bulunduğunu unutmamalısınız. En popüler olanı, bir hisse senedinin her dolar için kazanç olarak ne elde ettiğinizi ölçen fiyat-kazanç (F/K) oranıdır. Bazı F/K oranları geriye dönük olup, önceki bir döneme (genellikle son 12 ay) ait kazançları yansıtır. Önümüzdeki yıl için kazanç tahminlerini kullanan ileriye dönük F/K oranları, hızla büyüyen sağlık stoklarının değerlemesini değerlendirmede daha yardımcı olabilir. F/K oranlarını aynı sektördeki diğer hisse senetleriyle karşılaştırmak, hisse senedinin nispeten ucuz mu yoksa nispeten pahalı mı olduğunun belirlenmesine yardımcı olacaktır. Ancak bir hisse senedinin sadece F/K oranının emsallerinden daha yüksek olması, bunun iyi bir satın alım olduğu anlamına gelmez. Bu gösterge, şirketin büyüme beklentilerinin rakiplerinden çok daha iyi olduğunu gösteren bir göstergedir. Hisse senedinin, tahmini kazanç büyüme oranlarını (genellikle son beş yıldan fazlasını içerir) içeren bir fiyat-kazanç-büyüme (PEG) oranını da kontrol ettiğinizden emin olun. Daha düşük PEG oranlarına sahip hisse senetleri (özellikle oranlar 1'den küçük olduğunda), daha yüksek PEG oranlarına sahip olanlardan daha çekici bir şekilde değerlenir.
Bazı sağlık hisseleri, hissedarlarına kazançların bir kısmını temettü olarak ödemektedir. Temettüler, bir hisse senedine sahip olmaktan elde ettiğiniz toplam getiriyi artıran önemli bir faktördür. Temettü verimi, bir hisse senedinin yıllık temettü ödemelerinin mevcut hisse fiyatının yüzde olarak ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. Temettüleri kazanç yüzdesi olarak ölçen ve şirketin nakitinin ne kadarının temettü ödemesi için kullanıldığını gösteren hisse senedinin ödeme oranını her zaman değerlendirmelisiniz. Ödeme oranı ne kadar düşük olursa, şirketin gelecekte temettü ödemeye devam etme olasılığı o kadar yüksek olur.
Herhangi bir hisse senedine yatırım yapmak, her kazanç durumunda olduğu gibi riskleri de (rakip hissenin piyasada daha başarılı ürün veya hizmetler geliştirme olasılığı gibi durumlarda) beraberinde getirir. Sağlık hisseleri de bu risklerle karşı karşıyadır, ayrıca sektöre özgü bazı risklerle de uğraşmak zorundadır. Sağlık hizmetleri yüksek düzeyde düzenlemeye tabidir. İlaç üreticileri veya tıbbi cihaz üreticileri, yeni ürünleri pazarlamak için gerekli yasal onayları her zaman sağlayamayabilirler. ABD'de, Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), ilaçların ve tıbbi cihazların düzenlenmesini denetlemektedir ve düzenleyici değişiklikleri, bir sağlık hizmeti hissesinin büyüme beklentilerini önemli ölçüde değiştirebilir. İzlemekte olduğunuz hisse senetleriyle ilgili herhangi bir FDA (ABD Sağlık Bakanlığı) işlemine dikkat etmeniz de sizin yararınıza olacaktır. Birçok sağlık sektörü hissesi de önemli dava riskleriyle karşı karşıyadır. Örneğin, biyofarmasötik şirketleri, tıbbi cihaz üreticileri ve sağlık hizmeti sağlayıcıları ürün ve hizmetlerini kullanan hastalar, eğer bunlardan zarar gördüklerini düşünürlerse şirketleri dava edebilir. Şirketler rambursman onaylarını almada başarılı olmazsa, büyüme beklentileri azalabilir. Biden yönetimi, ilaç üreticileriyle fiyatların müzakere edilmesine izin vermek için Medicare'e değişiklik çağrısında bulundu.
[caption id="attachment_74817" align="aligncenter" width="1024"] Risklere rağmen, sağlık hisselerinin genel görünümü uzun vadede oldukça iyi görünüyor. Dünya çapında yaşlanan demografik eğilimler, teknolojideki gelişmeleri ile birleştiğinde, sağlık hisseleri için muazzam fırsatlar yaratabilir ve yatırımcılar için sağlıklı getiriler sağlayabilir.[/caption]
Biyoteknoloji şirketi Moderna (NASDAQ: MRNA), 2018 yılında yaklaşık 7,5 milyar dolarlık bir piyasa değeri ile pazara giriş yaptı. Bugün, şirketin değeri 150 milyar dolardan fazla ve COVID-19’a karşı geliştirdiği aşı çalışmalarıyla gelirini artırdı, hisse son 12 ayda yüzde 500 artış gösterdi. Moderna Aşısı İş İçin Oldukça Büyük ! Moderna aşısı Aralık 2020’de ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nden acil kullanım izni için (FDA) onay almıştı. Aşı, vücuda COVID-19 virüsünde bulunan bir proteinin kopyalarını üretme talimatını veren mRNA teknolojisini kullanır. Bu, vücudun bağışıklık sistemini karşı korumaya başlaması için uyarmak için genellikle gerçek virüsün bir parçasını veren geleneksel aşılardan farklıdır. Hem Moderna hem de biyoteknoloji devi Pfizer, mRNA teknolojisini kullanarak COVID-19 aşıları geliştirdi. Covid Aşısı, Moderna'nın ilk ticarileştirilmiş ürünü olması dolayısıyla şirket için oldukça büyük bir kazanç olduğu açıktır. Moderna’nın aşı geliri, 2021'in ikinci çeyreğindeki 4.4 milyar dolarlık gelirin neredeyse tamamını oluşturdu. Aşı İşi Moderna İçin Ne Kadar Büyük? 2018'de 7,5 milyar dolarlık bir piyasa değeriyle halka açılan şirket, sadece 2021'de 20 milyar dolarlık COVID-19 aşısı satmaya hazırlanıyor. Bu gelir artışı patlaması, hisse senedinin geçen yılki fantastik akışında oldukça önemli bir faktördür. Moderna heyecan verici bir şirket ve pandemi sırasındaki çalışmaları, onu mRNA teknoloji sektöründe ana oyuncu haline getirdi. Gelecekteki üreteceği ürünler, COVID-19 aşısından elde edilen gelirin yerini alabilir. Yine de yatırımcılar, aşı talebinin düşmesi halinde bu gelirin her zaman akmama ihtimalinin farkında olmalıdırlar.
ABD'de uygulanan Covid 19 aşı dozların çoğunu mRNA teknolojisiyle geliştirilirken, biyoteknoloji şirketi Pfizer (NYSE: PFE) büyük bir iş olduğu herkese kanıtlandı. İşte Pfizer'in sahip olunabilecek en iyi aşı hisselerinden biri olmasının sebepleri; Pfizer Bir Aşı Lideridir Pfizer, COVID-19 aşısı için vücut hücrelerine kod gönderen ve vücuda virüsün sahip olduğu spayk proteinleri oluşturmasını söyleyen yeni mRNA teknolojisini kullandı. Bunlar virüsün sadece bir parçasıdır, bu yüzden vücuda zararlı kesinlikle değildirler. Bağışıklık sistemimiz aşının ürettiği proteine karşı antikorlar oluşturarak tepki verir ve böylece gerçek virüs ortaya çıktığında vücudumuz buna hazır olur. mRNA teknolojisi, virüsün proteinlerini spayklayıp (elektrostimülus) RNA kodunu kullandığından, üretilmesi çok daha kolay ve hızlıdır. Geleneksel aşılar, virüsü aşıda kullanılmak üzere zayıflatarak yapılır. Pfizer ayrıca yakın zamanda COVID-19 aşısı için tam FDA onayı alan ilk şirket oldu. Pfizer aşısı, 2021'de gelirinin 33,5 milyar dolar olmasına öncülük ettiği için, Pfizer için bu büyük bir iş haline geliyor. Pfizer 2020'de elde ettiği toplam 41,9 milyar dolarlık gelirin yaklaşık yüzde 80'i ürettiği aşılardan elde edilmiştir. Gelir Sadece Covid 19 Aşısından Gelmiyor! Pfizer, pandemiden önce de zaten sektörün bir devi olarak piyasadaydı. Pfizer'in COVID aşı gelirini tamamen göz ardı edersek, şirketin geri kalanının hala 2021'de yüzde 11'lik bir artışla 46.5 milyar $'lık gelir elde etmesi bekleniyor. Bu bize Pfizer'in homojen olarak büyüdüğünü ve sadece COVID aşısından gelir sağlamadığını gösteriyor.
Şirketin bilançosu resmen parayla dolu, uzun vadeye yayılan büyüme beklentileriyle beraber geliştirmeye yatırım yapmaya devam edebilirler. Hisse senedinin mevcut değerlemesinde ise işinize yarayan çok fazla ayrıntı bulabilirsiniz.
Yatırımcıların yaptığı en büyük hatalardan biri, bir hisse senedinin yükselişini görüp fırsatı kaçırdıklarını düşünmeleridir. Aslında, başarılı olan şirketler, başarılarını sonuca varmalarına yardımcı olan faktörleri geliştirmeye devam ettikleri için başarıdırlar. Kısacası, kazananlar kazanmaya devam eder. Bu yüzden BioNTech (NASDAQ: BNTX) gibi bir hisse senedini göz önünde bulundurmak oldukça önemlidir. BioNTech hissesi geçen yılın başından bu yana yüzde 962 artış gösterdi. O zamandan beri ise çok fazla değişken devreye girdi. Şirketin geleceği, yakın geçmişinde elde ettiği başarılardan daha parlak bile olabilir. Eğer öyleyse, hissedarlar için bu çok fazla kazanç anlamına gelebilir. Halihazırda yürürlükte olan birçok sözleşme BioNTech'in bu yıl 3 milyar doz ve gelecek yıl için ise 4 milyara varan bir kapasite ile yoluna devam edeceğini görüyoruz. Hatta şimdiden 2023 Pfizer-BioNTech ortaklığından 6,6 milyar dolar gelir öngörüyorlar. Birçok uzman, COVID aşılarının, grip aşılarının her yıl çektiği 6 milyar dolara yakın bir gelire yaklaşabileceğine inanıyor. Bu çok fazla doz ve hatta daha fazla dolar. Dünyada 7.6 milyar insanın var olduğunu bildiğimize göre, yayılacak ve mutasyona uğrayacak konaklar olduğu sürece, değişmeye devam edecek bir hastalığa karşı korunmak için çok fazla aşıya ihtiyaç olacak. Tahminlerin tam olarak açıklayamayacağı şeylerden biri de fiyat artışlarıdır. Pfizer yakın zamanlı bir tedarik anlaşmasında fiyatlarını artırdığını biliyoruz. BioNTech’in Diğer Gelirleri! BioNTech'in COVID aşısı, her zaman şirketin tek para sağlayan kalemi olmayacak. Kara ur ve diğer katı tümörler için tedavisi için geliştirdiği aşı, 2. aşama denemelerinde ve gelecek yıl bu zamanlar tamamlanacak. Bu ilacı geliştirirken ise Genentech ile işbirliği yapılmaktadır. Kara ur ve katı tümörleri tedavi etmeye yönelik ilaç pazarlarının 2025 yılına kadar 12 - 322 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu BioNTech için çok fazla fırsat anlamına geliyor. Şirketin hem ortakları ile hem de tek başına katı tümörleri hedef alan başka programları da bulunmaktadır. Genentech ile olan ortaklık, 1. Aşama deneylerine yaklaşan tek ortaklıktır. Comirnaty, BioNTech’in piyasaya sunduğu Covid 19 aşısının ismidir. Pfizer, BioNTech ile kurduğu ortaklığından dolayı aşı gelirlerini 50/50 paylaşılmaktadır. Pfizer, 2021 Covid 19 aşı geliri için tahminlerini şimdiden 33,5 milyar dolara yükseltti bile. Bu senaryoda, piyasaya sürülen ilk Covid 19 aşısının mucidi olan BioNTech, diğer ölümcül hastalıkların tedavisinde kullanılacak ilaçların öncüsü olmasıyla sağlık sektöründe yatırım yapmak isteyenlerin odak noktası haline geliyor.
Bununla da ilgilenebilirsiniz: