Yayınlanma: 19 Mayıs 2020 13:22
Güncellenme: 8 Kasım 2024 09:11
''Yıllar önce hazırlanan rüzgar potansiyeli haritasına göre, Türkiye’nin rüzgar enerjisi kapasitesi karasal alanda 48 bin megavat seviyesinde. 10 yıl önceki ölçümler, kanat uzunlukları, kule yükseklikleri, jeneratör kapasiteleri yıllar içinde çok gelişti. Kapasitenin 100 bin megavatın üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz."Rüzgar enerjisinin Türkiye'nin enerji üretimine önemli bir katkı sağladığını vurgulayan Yıldırım, rüzgar enerjisinin yenilenebilir, çevreye zarar vermeyen ve temiz olduğuna dikkat çekti. Başkan Yıldırım, Türkiye genelinde 3 bin 285 türbinin kurulu olduğunu belirtirken, santral sayısının geçen yıl sonunda 198'e ulaştığını bildirdi. Enerji sektöründeki kurulu gücün 10 yıl içinde 10 kat artış gösterdiğini söyleyen Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
"Yıllar önce hazırlanan rüzgar potansiyeli haritasına göre, Türkiye’nin rüzgar enerjisi potansiyeli karasal alanda 48 bin megavat seviyesinde. 10 yıl önceki ölçümler, kanat uzunlukları, kule yükseklikleri, jeneratör kapasiteleri yıllar içinde çok gelişti. Kapasitenin 100 bin megavatın üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz. 10 yıl önce türbin güçleri ortalama 2 megavat, kanat uzunlukları 40-45 metre, kule yükseklikleri ise 80 metre civarındaydı. Bugün ise 5-6 megavat seviyesinde jeneratörler, 70-80 metre uzunluktaki kanatları taşıyor ve bunlar 150-160 metre yükseklikteki kulelere monte ediliyor. 10 yıl önce belirlenen 48 bin megavatı yerleştirecek 24 bin türbin pozisyonu var ise bu 24 bin pozisyona bugün 5 megavatlık türbinlerden yerleştirsek 120 bin megavat kapasite elde edebiliriz. Biz rüzgar enerjisini bir memleket meselesi olarak ele aldık. İşimizi daima bu hassasiyetle yaptık. Teknoloji her alanda olduğu gibi rüzgar sektöründe de oldukça hızla ilerliyor. Rüzgar enerjisi, teknolojinin hiç durmadan gelişmesiyle kapasitesini ve kullanım alanlarını her geçen gün artırıyor ve artıracak."
''Türkiye rüzgar sektöründe ciddi bilgi birikimine sahip. Dünya devi firmalara tedarik sağlayan şirketleri barındıran, 15 bin kişi istihdam eden, imalat kabiliyetinin yüzde 60-70’ini ihracat yapmak için kullanan ve her sene 900 milyon dolarlık doğal gaz ithalatını önleyen bir sektörün daha da gelişmesi enerji bağımsızlığı anlamında ülke için kazanç olacaktır."