Yayınlanma: 8 Eylül 2025 12:45
Güncellenme: 4 Aralık 2025 10:17
Petrol fiyatları, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar için hazır olduklarını açıklaması ve Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik hava saldırısı sonrası arz endişelerinin artmasıyla %2’ye yakın yükseldi.
WTI petrolü: %1,95 artışla 62,70 $/varil
Brent petrolü: %1,87 artışla 66,55 $/varil
Geçen haftayı %3’e yakın kayıpla kapatan petrol piyasaları, yeni haftaya güçlü bir toparlanmayla başladı.
Petrol fiyatlarındaki yükselişte OPEC+ grubunun, ekim ayı için aldığı üretim artışı kararı da etkili oldu.
Ekim ayı: 137.000 varil/gün artış
Temmuz: 411.000 varil/gün
Ağustos: 555.000 varil/gün
Beklentilerin oldukça altında kalan bu artış, arz fazlası endişelerinin azalmasını sağladı ve fiyatlarda teknik bir yukarı tepkiye neden oldu.
ABD Başkanı Trump, Rusya’ya yönelik yeni yaptırımların ikinci aşamasına geçmeye hazır olduklarını duyurdu. Bu açıklama, Rus petrol ihracatının kesintiye uğrayabileceği ihtimalini gündeme taşıdı.
Rusya’nın Kiev’e düzenlediği hava saldırısında hükümet binaları hedef alındı ve can kayıpları yaşandı. Bu gelişmeler, yatırımcıların petrol piyasasında yeniden jeopolitik risk primini fiyatlamasına yol açtı.
Donald Trump konuşma yapıyor.
Fujitomi Securities – Toshitaka Tazawa: Yükselişin arkasındaki ana etken “piyasalarda rahatlama ve teknik toparlanma”.
Rakuten Securities – Satoru Yoshida: OPEC+’ın sınırlı üretim artışı ve barış ihtimalinin azalması, fiyatları yukarı taşıdı.
Teknik analiz:
WTI için 62 $ destek, 64 $ direnç seviyeleri kritik.
Brent için 65 $ destek, 67 $ direnç seviyeleri öne çıkıyor.
Kısa vadede fiyatların yukarı yönlü trendini koruması bekleniyor.
Goldman Sachs, hafta sonu yayımladığı raporda, 2026 yılı itibarıyla küresel petrol piyasasında hafif bir arz fazlası oluşabileceğini belirtti.
2025 tahmini: Brent ~66 $, WTI ~62 $ (korundu)
2026 tahmini: Brent 56 $, WTI 52 $
Bankaya göre, ABD ve Amerika kıtasındaki üretim artışı, Rusya arzındaki düşüşü telafi edebilir.
Kısa vadede petrol fiyatlarının yönü, Rusya’ya yönelik yaptırım olasılıkları, jeopolitik gelişmeler ve OPEC+ üretim politikaları ile şekillenmeye devam edecek. ABD’den gelecek siyasi adımlar, küresel arz-talep dengesi üzerinde belirleyici olmaya devam edecek.
