Zenginlerin Bilmenizi İstemediği Kurallar-4
Zenginlerin bilmenizi istemediği kurallar olabileceği mutlaka aklınızdan geçmiştir. Ancak o kuralların neler olduğunu biliyor musunuz?
Serinin dördüncü kuralına geldik. Zenginlerin bilmenizi istemediği bir kural da, paradan para kazanmaktır. Para olmadan nasıl para kazanacağım diye düşünmüş olabilirsiniz. Cevabını yazıda arayacağız.
Para ile para kazanmanın yollarını öğren.
Para kazanmanın birçok yolu vardır. Ancak bunlardan en kolayı, paradan para kazanmaktır. İhtiyaçlarınız için harcadığınız giderlerden ve harcamalarınızdan yaptığınız tasarruf, zaman içinde birikime dönüşecektir. Bu birikim, düzenli getiri sağlayacak bir yatırım aracıyla değerlendirildiğinde paranız size para kazandırmaya başlayacaktır.
Şüphesiz, zenginlerin serveti de uzun zaman içinde gerçekleşmektedir ve bir zaman sonra en önemli gelir kaynağı bu yatırımlar olmaktadır.
Geçtiğimiz yıl
ekonomist.co’da U.S. Trust tarafından yayımlanan bir araştırmanın sonuçlarına göre, araştırmada yer alan zenginlerin %77’si orta, %19’u da yoksul ailelerde yetişmiştir. Peki bu şartlar altında nasıl zengin oldular? Birikimlerini yatırıma dönüştürerek.
Parayla para kazanmanın birçok çeşidi ve alternatifi vardır. Aşağıda bunlara kısaca değineceğiz.
1- Hisse senetleri
Borsada bir hisse senedi satın alarak, hisse senedini satın aldığınız şirketin küçük ortağı olabilirsiniz. Aslında aldığınız hisse senedi ortaklık belgesidir ve aldığınız ortaklık belgesiyle oylama, yönetim gibi çeşitli haklara sahip olabilirsiniz ancak sizi asıl ilgilendiren bu işin kâr kısmı olmalıdır.
Borsada şirketlerin hisse senetlerinin kolayca alınıp satılabilmesiyle, sıklıkla alım ve satım yapılır. Alım satımların sıklıkla yapılması getirinin votalitesini de artırmaktadır. Burada mantık, bu volatiliteden faydalanarak ucuza hisse senedi alıp, beklentinizi karşılama noktasına geldiğinde pahalıya satıp kazanç sağlamaktır.
2- Tahviller
Tahvilleri hisse senedinden ayıran en önemli fark ortaklık değil, borç ve alacak ilişkisidir. Basit bir anlatımla, tahvil satın aldığınızda borç veren taraf siz oluyorsunuz. Borcu verdiğiniz taraf da önceden belirlenmiş bir tarihte anaparanızla birlikte size belirli bir miktarda getiriyle borcunu ödemiş oluyor.
3- Bonolar
Bono, aynı tahvil gibi borç alacak ilişkisidir. Tahvilde olduğu gibi bono alarak, borç verir ve vadesi geldiğinde anaparayla beraber getiri elde edebilirsiniz. Bonoyu tahvilden ayıran küçük bir fark vardır. Tahvil 1 yıldan uzun vadeli iken bono 1 yıldan kısa vadelidir.
4- Faiz
Bankalarda birikim hesabı açarak faiz getirisi kazanabilirsiniz. Diğer yatırım alternatifleri arasında daha az tercih edilen bir yöntem olsa da birikimlerinizden getiri sağlayabileceğiniz risksiz yollar arasında paranızdan faiz almayı isteyebilirsiniz.
5- Kâr payı
Katılım bankaları üzerinden açacağınız katılım hesapları aracılığıyla kâr payı elde edebilirsiniz. Katılım fonu güvencesi ile 100 bin TL’ye kadar birikimleriniz sigorta kapsamına alınmakta ve korunmaktadır.
6- Şirket ortaklıkları
Sizin için önemli olabilecek bir ortaklık için yeterli birikiminiz varsa mevcut bir işletmeye, şirkete ya da başlangıç aşamasındaki bir projeye ortak olmayı isteyebilirsiniz. Ortak olduğunuzda işletmenin kârına da ortak olabileceğiniz gibi gelecekte ortaklık haklarınızı daha yüksek meblağlarla iade etme ya da satma hakkınız olabilir.
7- Farklı yatırım fonları
Halihazırda birçok yatırım fonu bulunmaktadır. Risksiz, orta riskli veya yüksek riskli yatırım fonlarıyla da birikimlerinizi değerlendirerek, paranızın para kazandırmasını sağlayabilirsiniz.
8- Gayrimenkul yatırımı
Konutlar, iş yerleri sürekli gelir elde edebileceğiniz taşınmazlar arasında yer almaktadır. Satın aldığınız taşınmanız bugünkü değeri ile aylık, gelecekteki değeriyle de uzun vadeli getiri sağlayabilirsiniz.
9- İşletmeler
Sizin yerinize paranız çalışıp para kazandıracağı için başında durmanızı ve sizin çalışmanızı gerektirmeyecek iş yerleri de güzel bir kazanç kapısı olabilir.
10- Patent stokçuluğu
Meslek ya da bir iş olarak tanımlamak ne kadar doğrudur bilemeyiz ama son yıllarda giderek artan bir uğraş haline gelen patent (buluş) stokçuluğu, parası olanın üzerine gittiği bir alan oldu.
Ülkelerdeki yasalar gereği herhangi bir buluş sizin veya şirketinizin adına kayıtlıysa başka herhangi bir kişi ya da şirket o buluşu izniniz olmadan kullanamıyor. Sizden patenti satın alması veya kullanım karşılığında kiralaması gerekiyor.
Türkiye'de patent stokçuluğu ne durumda bilemiyoruz ancak özellikle ABD iş dünyasında ‘baş belası’ olarak tanımlanıyor. Kişilerden veya iflas etmek üzere olan şirketlerden alınan patentlerle yüksek getiriler elde edilebildiği biliniyor.
Bunu da okumak isteyebilirsiniz: Zenginlerin Bilmenizi İstemediği Kurallar-3