Yayınlanma: 24 Ocak 2023 18:11
Güncellenme: 22 Aralık 2024 04:24
ABD piyasalarına kıyasla gelişmekte olan ülkelere yönelik olumlu beklentiler her geçen gün artış kaydediyor. Morgan Stanley Yatırım Yönetimi Birimi Gelişen Piyasalar Araştırma Müdürü Jitania Kandhari gelişen ülke hisse senetlerinin cazip değerlemeleri olduğunu ve Hindistan gibi ülkelerin ABD'den daha iyi büyüyeceğini tahmin ediyor.
Jitania Kandhari her on yılda bir piyasanın yeni bir lideri olduğunu kaydederken "2010'larda bu lider, ABD hisse senedi piyasası ve büyük teknoloji şirketleriydi. Önümüzdeki on yılın liderleri de gelişmekte olan ülke Borsaları olabilir" ifadelerini kullandı.
Bloomberg tarafından gerçekleşen ankete göre gelişen ekonomilerin 2023 ve 2024 yıllarında sırasıyla yüzde 4,1 ve yüzde 4,4 büyümesi bekleniyor. ABD için beklenti ise sırasıyla yüzde 0,5 ve yüzde 1,2 olarak ifade edildi.
Bank of America'nın EPFR Global verilerine dayandırdığı rapora göre Çin'in açılmasıyla birlikte gelişen ülke tahvil ve hisse senedi piyasalarına 18 Ocak'ta sona eren haftada 12,7 milyar dolarlık rekor giriş yaşandı. Bu dönemde ABD hisse senetlerinden ise 5,8 milyar dolarlık çıkış oldu.
Kandhari gelişen piyasalar arasında seçici olmak gerektiğinin altını çizerken "Hindistan favorilerden bir tanesi. Çin'in faydasına olmayan herşey Hindistan'ın lehine görünüyor. Ülkenin Çin'e kıyasla gittikçe artan nüfusu ve Çin'den daha düşük borcu bulunuyor. Çin tedarik zincirinde bölünmeye neden olan 'deglobalizasyon' fırtınasının ön cephesinde yer alırken Endonezya, Tayland, Vietnam ve Meksika gibi diğer gelişen ülke piyasaları bundan fayda sağlıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Morgan Stanley Yatırım Yönetimi Birimi Gelişen Piyasalar Araştırma Müdürü Jitania Kandhari tedarik zincirlerinde Çin'den uzaklaşmanın diğer ülkelerde imalat kapasitesini canlandırdığını, bunun da ekonomilerde büyümeyi tetikleyeceğini kaydetti.
Fakat her gelişe ülkede işlerin yolunda gidemeyebileceğini kaydeden Jitania Kandhari "Gana, Sri Lanka veya Pajistan'da bir fırtınanın gelişmekte olan ülkelere orantısız etkisi olmayacaktır. Geçmişe kıyasla daha az risk olduğunu düşünüyorum. Daha ufak ülkeler daha riskli ancak bu ülkeler küresel büyümenin yüzde 3'ünden daha azını oluşturuyor" diye ekledi.