JPMorgan’ın Hisse Geri Alımı Yapması Doğru Mu?
JPMorgan’ın Hisse Geri Alımı Yapması Doğru Mu?
Hisse Geri Alımları, şirketlerin sermayelerini hissedarlarına iade etmeleri için vergi açısından verimli bir yoldur.
Şirket'in yönetim kadrosu, hisselerinin bir satın alma pozisyonunda olduğunu düşünüyor.
Büyük bankalar, 2020 yılında pandeminin neden olduğu mali felaketle baş edebilmek için hazırlık yapmaya başladı. Bu bağlamda, kredi temerrüt dalgası bekleyen bankalar, büyük miktarlardaki kredi zararını dengeleyebilmek için bir rezerv ayırdılar.
Federal Rezerv (Fed), haziran ayından itibaren büyük bankaların hisse senedi satın almalarını yasakladı ve temettü ödemelerini sınırladı. Buradaki amaç, sermaye istikrarını sağlamaktı, ancak aralık ayında fikrini değiştiren FED, bankaların yeniden hisse alabilmesi için izin verdi.
Bu geri alımları, şirketlerin sermayelerini hissedarlarına iade etmeleri için vergi açısından verimli bir yoldur. Zamanla, hisse başına kazancı arttıran geri alımlar, hisse senedi fiyatlarının yükselmesini sağlar.
Gelir vergisi oranına göre vergilendirilen temettülerin aksine, hisse senedi değer kazanım vergisinin satılıncaya kadar ödenmesi gerekmez.
Bu makalede, hisse senedi geri alım programına başlayan bankalardan biri olan JPMorgan’ı inceleyeceğiz.
JPMorgan Chase (JPM (NYSE) $166.05 +1.81(+1.10%)
Fed’in açıklamasıyla, geri alımlarına devam edeceğini açıklayan blok bankalardan ilki JP Morgan oldu. İlk çeyreğin sonunda yaklaşık 4,3 milyar dolarlık geri alımı yapan şirket, ikinci çeyrekte toplamda 7,4 milyar dolarlık bir geri alım kapasitesine sahip oldu.
Hisse geri alımları, şirketlerin sermayelerini hissedarlarına iade etmeleri için vergi açısından verimli bir yoldur.
Peki, geri satın alımlar sermaye için gerçekten iyi bir kullanım mı?
Şirket aşırı değerli hisse senedini geri satın alırsa, sermayeyi gelecekte beklenen düşük bir getiriye yayıyor demektir. (Örneğin, genişleme veya temettü ödemeleri gibi.)
Yatırım Bankası, en az iki ölçüt tarafından değerinin altında görünüyor. 13 olan fiyat/kazanç (F/K) oranı ve 2 olan fiyat/defter değeri (F/B) oranı sektör ortalamalarının oldukça altında.
Ayrıca bu, şirketin hissedarlarına dağıtmak için bol miktarda sermayeye sahip olduğu anlamına geliyor.
Şirket, ilk çeyrekte yatırım bankacılığı ücretlerindeki muazzam büyüme ve kredi zararı rezervinin serbest bırakılması sayesinde Wall Street tahminlerini yaklaşık yüzde 45 aşarak piyasadaki büyüklüğünü göstermişti.
Bu rakamları göz önünde bulundururken, JP Morgan 1,1 milyar dolar olan öz sermaye artırımını geçen yıl yüzde 67 artırdığına dikkat çekmek gerekiyor.
Bununla da ilgilenebilirsiniz: