AB Para Birimi Düşerse Bu Küresel Etkiler Ortaya Çıkacak
Son yıllarda borç krizi yaşayan Yunanistan ekonomik çöküşün eşiğine gelirken; Almanya’nın ciro ve işçi sayısı bakımından en büyük bankası Deutsche Bank; merkezi İsviçre’de bulunan banka ve finans şirketi Credit Suisse Group da sıkıntı yaşayan kurumlar arasında yer aldı. İtalyan bankalarının neredeyse tamamı da mali sıkıntı yaşayan kurumlar arasında yer almaya devam ediyor.
Brexit nedeniyle AB üye devletleriyle olan ticaret anlaşmaları sonlanan Bileşik Krallık ise kendi para birimini kullanmasına rağmen ekonomik sıkıntı riski ile karşı karşıya.
AB 2020 Durgunluğu
Avrupa Birliği'nin istatistik ajansı
Eurostat’ın gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) ölçümlerine göre; Avrupa ekonomisi 2014'ten 2019'a kadar yıl bazında yaklaşık olarak %2-3 oranında genişledi.
Her ne kadar 2017 yılı Euro Bölgesi için başarılı bir yıl olsa ve 2008'deki büyük durgunluğun ardından işsizlik oranlarında düşüş kaydedilse de bu durum uzun sürmedi. 2020 yılı başlangıcından itibaren yayılım gösteren Koronavirüs (Covid-19) salgını Avrupa bölgesi ekonomisini ciddi şekilde etkiledi ve yeni bir durgunluğa neden oldu.
Sonuç olarak 2020 yılı ilk çeyreği itibariyle GSYİH oranı yüzde %12 azalırken; işsizlik %7,8 oranında artış gösterdi.
Küresel Yan Etkiler
Adını 1995 Schengenki Anlaşması'ndan alan “Schengen Bölgesi”, euro çökerse tehdit altında kalabilir…
Schengen düşerse, euro bölgesi içindeki ülkelerinin sınır kontrolleri için, kontrol noktaları uygulaması ve daha önce Schengen Anlaşması ile kaldırılan diğer iç düzenlemeler gelecektir. Bunun maliyeti özel işletmelere, kıta bazında taşımacılık ve turizmden geçimini sağlayanlara yansıyacaktır. Bu, öngörülemez ve değişken bir şekilde Avrupa dışındaki ülkeleri de etkileyecektir. Diğer bölgelerde özellikle Kuzey Amerika ve Asya'daki büyük ticaret ortakları kesin olarak finansal, muhtemel olarak ise politik sonuçlarla karşılaşacaklardır. Yabancı tüketiciler ve üreticiler üye ülkeye erişim sağlamadıkça, emek ve sermaye serbestliğinin diğer kıtalara (Amerika veya Çin) ulaşması da söz konusu olmayacaktır.
Brüksel’de bulunan bürokratik devletin yerine büyümeye yardımcı olan güçlü politikaların gelmesi ihtimali nedeniyle potansiyel yansımaları tahmin etmek oldukça güç. Öte yandan, milliyetçi hareketlerden dolayı artan ekonomik izolasyon, uluslararası işletmeleri ve finansal piyasaları tehdit edebilir.
Euro’nun düşmesi durumunda yerel para birimlerine dönüş de gerçekleşebilir. Ancak bunu yapmak için iki büyük değişikliğe ihtiyaç duyulacaktır. Bunlardan ilki, bir ülkenin sınırları içinde yeni bir para biriminin resmi olarak kabul edilmesi. Bu da yeni paranın mevcut ücretlerin, fiyatların ve diğer değerlerini neredeyse orantılı bir şekilde değiştirmesini anlamına gelir. İkincisi ise, yeni para biriminin uluslararası değerinin döviz (
forex) piyasalarına göre fiyatlandırılması. Bu da her bir ulusal hükümetin üretken kapasitesine ve değerini kaybetmiş bir para biriminin göreceli riskine dayanmaktadır.
Son olarak olası tehdidin bankacılık ve uluslararası ticaret üzerinde de etkisi görülecektir. Zaten Euro Bölgesi kısmen ABD Merkez Bankası’na Avrupalı bir muadili yaratma konseptiyle satıldı. Euro'nun kaldırılması, parasal otoriteyi üye ülkelere geri götürür.
Bankalar, bölgesel ticaret için büyük olasılıkla daha aktif döviz bakiyeleri tutmaları gerekmesine rağmen kendi ulusal para birimlerinde yeniden sermayelendirebilir.
Euro’nun değer kaybetmesi durumunda gerçekleşebilecek olası senaryolar, diğer ekonomik politikaların değişmeden kalmasının mümkün olmadığını göstermektedir.
Siyasal olarak, ulusal partiler yeni maliye politikaları uygulamak ve yeni önlemler almak durumunda kalabilir. Bu durum da kısa süreliğine de olsa büyük ölçekli değişikliklerin yaşanmasına sebebiyet verebilir.
Bununla da ilgilenebilirsiniz: