Biden Gezisini ABD-Suudi İlişkilerini Düzeltmek için Adımlar Atarak Sonlandırıyor
Başkan Joe Biden ve Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman yumruk tokuşturarak sorunlu ilişkilerini onarmak için bir adım attılar, ancak ABD lideri Cumartesi günü krallıktan birkaç büyük başarı ve ziyaretin buna değip değmediğine dair şüphelerle ayrıldı.
Biden'ın başkan olarak Orta Doğu'ya yaptığı ilk ziyaret olan dört günlük İsrail ve Suudi Arabistan gezisi, Körfez Arap petrol deviyle bağları yeniden kurmayı, ABD'nin bölgeye olan bağlılığını göstermeyi ve İran, Rusya ve Çin'in artan etkisine karşı koymayı amaçlıyordu.
Ancak Biden, Suudi yetkililerin reddettiği Washington Post gazetesi muhabiri Cemal Kaşıkçı'nın 2018'de vahşice öldürülmesi olayında ABD istihbaratı tarafından suçlanan veliaht prensi kucaklıyormuş gibi görünmekten kaçındığı için gezinin Suudi ayağına gölge düşürdü.
Biden, cinayetle ilgili olarak MbS olarak bilinen Prens Muhammed ile yüzleştiğini söyledi. MbS, Biden'a ABD'nin de hatalar yaptığını söyleyerek boyun eğmedi.
Biden, Suudi Arabistan'dan petrol üretimini artırma sözü ya da ABD'nin İsrail'i de içeren bölgesel bir güvenlik ekseni oluşturma çabalarına kamuoyu desteği alamadan Orta Doğu'dan ayrılmış olsa da, gezi başarısızlıkla sonuçlanmadı.
Biden'ın Cidde'deki kraliyet sarayının önünde Prens Muhammed'le yumruk tokuşturması gezinin belirleyici görüntüsü olarak kalacak ama bu görüntü aylar öncesinden hazırlanıyordu. Beyaz Saray yetkilileri MbS'yi bir ziyaretle ödüllendirme konusunda ikiye bölünmüş ve bunun nasıl görüneceği konusunda kafa yormuşlardı.
Sonunda Suudi Arabistan'la 80 yıllık stratejik bağları korumanın ABD çıkarları için önemli olduğuna ve iki tarafın da yeni bir sayfa açmasına yardımcı olacağına karar verdiler.
Riyad ziyaretin önünü açmak için birkaç önemli adım attı: Yemen'deki çatışmalarda BM'nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkesi desteklemek, Suudi liderliğindeki saldırı operasyonlarına ABD desteğini çeken Biden için büyük bir zaferdi. Ayrıca OPEC+ aracılığıyla petrol üretiminde halihazırda onaylanmış olan artışların hızlandırılmasına da yardımcı oldu.
"Dokuz Arap liderin bir araya gelmesi ve Yemen'de ateşkesin desteklenmesi açık bir başarıdır. Ancak bu başarıların bedeli yumruk tokuşturmak oldu," diyor Brookings Enstitüsü'nde dış politika uzmanı olan Bruce Riedel.