Pandemi ile birlikte yoğunlaşan belirsizlik, çalışanların işleriyle ilgili kaygılarının da artmasına neden oldu.
Teknolojik gelişmelerin iş dünyasına giderek daha fazla entegre olmasıyla birlikte mevcut işlerin değişmesi de çalışanlar için belirsizliği artıran bir diğer unsur olarak algılanmaktadır.
PWC'nin "İşin Geleceğine İlişkin Umutlar ve Endişeler 2021" sonuçlarına göre, Türkiye'deki katılımcılar işlerinin geleceği konusunda oldukça endişeliyken, küresel anket sonuçlarına katılanlar daha heyecanlı ve özgüvenli hissediyorlar. Ayrıca kadınlar hem kendileri hem de gelecek nesiller için erkeklerden daha endişeli görünüyorlar.
Türkiye'deki katılımcılar yakın gelecekte
işe alım modelinin değişeceğini, kurumlara becerileri ve kişisel markaları doğrultusunda bireysel hizmetler sunacaklarını ve çok az kişinin istikrarlı, uzun vadeli işlere sahip olacağını düşünüyor.
Kadınlar daha kaygılı
Ankete katılanların yüzde 42'si işlerinin geleceği konusunda endişeli. Kadınların yüzde 49'u iş dünyasının geleceğinin kendileri üzerindeki etkisinden endişe duyarken, erkeklerde bu oran yüzde 36.
Katılımcıların yüzde 64'ü geleneksel
işe alım modelinin artık geçerli olmayacağını ve kısa vadede becerilerini ihtiyaç sahibi şirket/kuruluşlara satacakları kişisel "markalara" sahip olacaklarını düşünüyor. Bu oran küresel araştırma sonuçlarında yüzde 48'dir.
Çalışanların yüzde 51'i gelecekte çok az insanın istikrarlı, uzun vadeli işlere sahip olacağını düşünüyor. Bu oran küresel araştırma sonuçlarında ise yüzde 56 olarak gözlendi.
Ankete katılanların yüzde 30'u, kamu yetkililerinin mesleklerini otomasyondan korumak için harekete geçmesi gerektiğini düşünüyor. Bu oran küresel araştırma sonuçlarında ikiye katlanıyor.
Teknoloji aynı zamanda bir fırsattır
Çalışanların %73'ü teknolojinin risklerden daha fazla fırsat sunduğunu düşünüyor. Çalışanların yüzde 48'i otomasyon nedeniyle birçok insanın işini kaybedeceğinden endişe ediyor.
Katılımcıların %87'si hibrit bir çalışma modeli istiyor.
Katılımcıların yüzde 65'i fark yaratabilecekleri veya inisiyatif alabilecekleri bir çalışma ortamı istediklerini vurgularken, sadece yüzde 14'ü gelirlerini artırmak için fırsatlardan yararlandıklarını vurguluyor.
18-35 yaş aralığındaki katılımcıların yüzde 38'i, kendi işlerini kontrol edebilmenin, ne zaman ve ne yapacağına kendi karar verebilmenin gelecekte önemli bir faktör olacağını söylüyor.