Yayınlanma: 12 Mayıs 2020 12:59
Güncellenme: 24 Aralık 2024 04:22
"Birincisi, devlet, bazı şirketleri mücbir sebep sınıfına alarak bunların kamuya borçlarını 6 ay öteledi. İkincisi, devlet, çalışanlara yönelik iki ayaklı bir önlem aldı. Bir kısa çalışma ödeneği, yani işini kaybedenler müracaat edebiliyor. 450 gün ve 60 gün kurallarına sahip olanlar başvurabiliyor. 4 bin 400 liraya kadar devletten maaş alabiliyor, herhangi bir sebep olmadan işsiz kalanlara da 1.200 lira kadar işsizlik ödeneği veriliyor. Elemanını işten çıkarmayan işverenlerin istifadesine sunulan destekler var. İstanbul’da buna büyük bir müracaat oldu. İstanbul’da 260 binden ziyade firma buna başvurdu, yani 2,5 milyon kişiye ulaşan bir başvuru. Geç dönmeler oluyor gibi bazı şikayetler oluyor ama 17 yılda yapılan müracaatın birkaç katı son 1,5 ayda ortaya çıktı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı bu yükle mücadelesi için tebrik ediyorum, bu kadar büyük bir kitle işini bu kadar hızlı karara bağlamak büyük başarıdır."Üçüncü adımda ise kredi yollarının açıldığını söyleyen Şekib Avdagiç, esnaf için tasarlanan desteklerin devreye sokulduğunu belirtti.
''Bu, Nisan ayında yaklaşık 100 milyar lira arttı. Bunun 94 milyar lirası kamu bankaları vasıtasıyla yapıldı, sadece 6 milyar lirası özel bankalar vasıtasıyla oldu. Devlet desteğiyle kamu bankaları çok aktif davrandı. Talebin daha fazla olduğu bütün talebin karşılanamadığını ancak ülke imkanlarıyla birlikte değerlendirirsek belli bir talebin karşılandığını görüyoruz. Avrupa’da ve Türkiye’de şu ana kadar hep arz tarafını, yani üretim tarafını destekleyen bir süreç yürütüldü. ABD biraz daha farklı bir model uyguluyor. Batı artık şunu tartışmaya başladı; biz üretimi destekliyoruz ama bu üretilen mallar talep görmezse bu üretim bir süre sonra tıkanacak. O halde ikinci adımda tüketimin desteklenmesi, tüketicinin moral bulması gerekiyor. Yani üretimin devamı için tüketicinin tekrar harcamaya başlaması çok önemli bir hale geldi.”
"Yurt içinde e-ticaretin bir kısmı yabancı sermayenin eline geçmiş olsa bile bu noktada belli bir yere geldik. Artık bizim sınır aşan e-ticaret için kafa yormamız lazım. Şu anda PTT’nin bu alanda bir çalışması var ve belli coğrafyalarda, özellikle Afrika’da, başarı elde ettiler. Ama kendilerini yeteri kadar duyuramadıklarını görüyorum. Mutlaka önümüzdeki dönemde sınır ötesi e-ticaret noktasında bir yere varmamız lazım. Elektronik ticaret daha fazla önem kazanacak. Sadece geçtiğimiz nisan ayına baktığımızda, bugüne kadar e-ticarette hiç alışveriş yapmamış 3 milyonun üzerinde kredi kartı ilk defa e-ticaret ile bir şeyler aldı. e-ticarette kolonya satışları yüzde 1000 arttı, maya satışları yüzde 400 arttı, elektronik cihazlarda yüzde 700 arttı. Bir takım mallarda çok hızlı artış var."Türkiye'nin e-ticaret konusunda kötü bir noktada olmadığını söyleyen Avdagiç, yine de hızla gelişen dünyaya ayak uydurabilmek için önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.