Yayınlanma: 8 Ekim 2020 17:19
Güncellenme: 7 Kasım 2024 12:57
''Benzer şekilde, DEİK Türkiye-İngiltere İş Konseyi olarak ikili temaslarda bulunduğumuz İngiliz yetkililer de sıklıkla Türkiye ile ticareti artırmayı hedeflediklerini dile getiriyor.''İngiltere ile Tercihli Ticaret Sistemi'ne geçilmesinin olası sonuçları hakkında yorum yapan Okyay, şunları dile getirdi:
''Brexit'e kadar Türkiye-İngiltere ilişkileri AB kuralları ile bağlıydı. Bu yıl sonu itibarıyla bu durum sona erecek ve bu ilişkide Avrupa Birliği (AB) normlarının yerine yeni bir norm gerekecek.''İçinde bulunulan durumda, İngiltere ile ticaretin yaklaşık yüzde 98'inin gümrük vergisinden muaf olduğunu belirten Okyay, şöyle devam etti: ''Brexit'ten sonra bu statü otomatik olarak iptal olacak. İki ülke arasında yeni bir anlaşma imzalanmazsa Dünya Ticaret Örgütü modeli gündeme gelir. Bu da muafiyetin sona ermesi ve Türkiye'ye yüzde 5-12 arasında gümrük uygulanması demek. İngiltere'nin AB ile imzalamasını beklediğimiz anlaşmaya eş zamanlı bir serbest ticaret anlaşmasının (STA) ülkemizle de imzalanarak yürürlüğe girmesi ve İngiltere ile ticaretimizin kesintiye uğramadan devam etmesi, 1996'dan bu yana üçüncü ülkelere karşı edindiğimiz rekabet gücümüzün korunması ve 2023'e kadar hedeflenen 20 milyar dolar ticaret hacmi hedefine ulaşabilmemiz için çok kritik.'' Ticaret anlaşması ile yatırım, istihdam ve katma değer potansiyelinin maksimize edilme imkanı olduğunu söyleyen Okyay, yaklaşık 3 bin özel sermayeli İngiliz şirketin Türkiye'de faaliyet gösterdiği ve İngiltere'nin Türkiye'deki yatırımcı ülkeler arasında ilk üçte bulunduğunu hatırlattı. Tercihli Ticaret Sistemi çalışmaları çerçevesinde iki hükümetin de güçlü bir irade ortaya koyduğunu ve görüşmelerin olumlu bir atmosferde ilerlediğini vurgulayan Okyay, şunları kaydetti: ''Bildiğimiz kadarıyla, tarafların önceliği mevcut koşulları korumak sonrasında ise Gümrük Birliği'nin sağladığı avantajların ötesine geçecek bir anlaşma ile ilerlemek. Brexit'in yasal durumu nedeniyle şu anda resmi olarak müzakerelere başlanmış değil. İki taraf arasında olumlu bir diyalog olduğunu biliyoruz. Kazan-kazan temeline dayanan bir anlaşmaya çok yakın olduğumuzu umuyoruz. Karşılıklı yatırımın artırılması için adımların atılması da büyük önem taşıyor.'' Brexit resmileşince hemen devreye girecek bir anlaşma imzalamak için yoğun çaba sarf edildiğinin altını çizen Okyay, ''Temmuz ayında 9'uncu toplantısını gerçekleştiren Çalışma Grubu yetkilileri, imzalanması planlanan ticaret anlaşmasının ilişkileri güçlendirmek ve derinleştirmek için bir ara adım olduğunu ifade ediyor.'' ifadelerini kullandı.