IPCC tarafından hazırlanan rapor, küresel ısınmanın sonuçlarını vurguladı
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) pazartesi günkü raporu, küresel ısınmanın getirebileceği sonuçları vurguladı. Karbon nötrlüğüne katkıda bulunabilecek teknolojilerden biri karbon yakalama ve depolamadır (CCS). Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, bu yöntem iklim korumasında önemli bir rol oynayabilir. Ancak, herkes aynı fikirde değil.
Birçok Avrupalı politikacı için bu, özellikle seçimlerden önce kaçınma eğiliminde oldukları şu an için hassas bir konudur. Karbondioksitin yakalanmasına ve ardından depolanmasına karşı direniş sesleri öncelikle çevre grupları tarafından duyulmaktadır. Karbonun daha sonra kullanılmaya devam etmesi onları rahatsız ediyor.
"Kirleticiler, yakıtlarına bağımlı olmamızı istiyorlar. Karbonu yakalama ve depolamaya dayalı bir yöntem, yalnızca her şeyi gizlemek için yeterlidir. Geçmişin zehirli teknolojisini desteklemek için harcanan her kuruş, daha parlak bir geleceğe adil bir geçiş için harcanmalıdır, ”dedi DW portalı için kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Food & Water Europe'dan Philip Wheeler.
Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü'nün liderlerinden biri olan Oliver Geden, DW'ye verdiği demeçte, "Mevcut Alman hükümeti ve bir dizi siyasi parti şu anda bu teknoloji hakkında bir tartışmaya girişmiyor. Öte yandan, yeni Alman iklim koruma yasası, gelecekte
çimento gibi bazı endüstrilerde CCS teknolojisinin kullanılmasını öngörmektedir. " dedi.
Geden'e göre, karbon yakalama ve depolama teknolojisi diğer endüstrilerde de faydalı olabilir. Deutsche Welle gazetesine verdiği röportajda çimento sektörünün yanı sıra çelik sektörüne de değindi.
Dünyada bu tür cihazların sayısı artıyor. Think CC Global CCS Enstitüsü genel müdürü Jeff Erikson, DW'ye verdiği demeçte, "Şu anda, dünya çapında çeşitli geliştirme aşamalarında toplam 66 ticari CCS cihazı var. Bu sayının gelecek yıl önemli ölçüde artmasını bekliyoruz" dedi.
Şu anda, otuzdan azı tamamen işlevsel. Yılda 40 milyon ton karbondioksit yakalıyorlar. CO2'yi doğrudan havadan yakalayan dünyanın en büyük cihazının üç yıl içinde Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyete geçmesi bekleniyor. Avrupa'da, bu tür teknolojiler esas olarak Birleşik Krallık, Hollanda ve
Norveç tarafından desteklenmektedir.