Yayınlanma: 20 Ocak 2023 16:37
Güncellenme: 20 Kasım 2024 21:39
Çin'in pandemi kısıtlamalarının sona ermesi ülkenin ekonomik toparlanmasını hızlandırırken, bastırılmış Çin talebi ve ardından gelebilecek enflasyonla ilgili endişeler Fed için yeni radikal kararlar alması gerektiğine yönelik bir mesaj olabileceği ifade ediliyor.
Finansgundem’in haberine göre, yüksek enflasyonla mücadele kapsamında rekor faiz artırımlarına giden Amerikan Merkez Bankası, artırım hızında yavaşlamaya gitti. Yaşanan bu yavaşlamanın devam etmesi beklenirken, Çin ekonomisine dair veriler, Fed’in kararlarını yeniden gözden geçirmesine neden olabilecek nitelikte ifade ediliyor.
Raymond James Kurumsal Sermaye Stratejisti Tavis McCourt, ‘2023 Görünümü’ raporunda, “Bizim görüşümüze göre... daha güçlü bir Çin, inatla şahin bir Fed olasılığını artırıyor. Çin ile ticari ilişkilerimizi geliştirmeye her şeyden daha çok ihtiyacımız var. Eğer bu, emtia fiyatlarını geçen yılın bahar aylarındaki seviyelerine yaklaştırmaya yetecek kadar talep sağlarsa, o zaman enflasyonda gördüğümüz ilerlemenin çok daha cılız hale geleceğini söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Amerikan Merkez Bankası yetkilileri, ABD ekonomisindeki enflasyonist baskıları yumuşatma çabalarını tersine çevirebilecek bir faktör olarak Çin ekonomisine ilişkin endişelerini kaydediyor. Louis Fed Başkanı James Bullard, Çin'in yeniden açılmasının Avrupa'da daha düşük bir resesyon ihtimaliyle birlikte enflasyonun yeniden hızlanmasına neden olabileceğini üzerinde durdu.
Bullard, “Sıfır Kovid politikasını terk ettiler ve ülkenin yeniden açılmasına beklenenden daha erken başladılar. Bu nedenle bu durum, küresel emtia piyasalarındaki marj üzerinde yenilenmiş yukarı yönlü bir baskı oluşturacak gibi görünüyor. Bu durumun, daha genel anlamda enflasyon üzerinde yukarı yönlü bir baskıya yol açacağından endişeliyim. Bu, para politikasını oluştururken hesaba katmamız gereken bir risk. 2022'nin geçici hikayesi lehine giden bazı faktörler burada tersine dönüyor olabilir” diye konuştu.